MİLLİ BİRLİK HAREKETİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MİLLİ BİRLİK HAREKETİ

Korku ve baskıyla gündem saptırılarak ülkemizin gerçek sorunlarının gözardı edilmesine gözyummadan milli birlik ve beraberlik içinde vatanına, milletine, dini ve milli değerlerine, cumhuriyetine korkmadan sahip çıkmak isteyen onurlu TÜRK insanının sesidir
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 YEREL YÖNETİMLERİN YEREL KALKINMA DA GÖREVİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
serdar33
forum assubayı
forum assubayı



Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 13/02/09

YEREL YÖNETİMLERİN YEREL KALKINMA DA GÖREVİ Empty
MesajKonu: YEREL YÖNETİMLERİN YEREL KALKINMA DA GÖREVİ   YEREL YÖNETİMLERİN YEREL KALKINMA DA GÖREVİ Icon_minitimePaz Şub. 15, 2009 12:19 am

Günümüzde uluslararası arenada ülkelerin rekabeti yerini, kentlerarası rekabete bırakmaktadır. Böyle bir dönemde kent ekonomilerinin küresel alandaki tartışılmaz hareketliliğini göz ardı etmemek gerekir. Küresel sürecin işaret ettiği yeni gelişme, kendi kendine tüm yeterlilikleri karşılayan akıllı kentlerin gelecekte küresel rekabette etkin olacağıdır.





Dr. Muharrem ES

Kocaeli Üniversitesi İİBF

Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı

muharrem_es@hotmail.com



Tüm dünyanın gerçeği haline gelen küreselleşmenin, ulus devlet ve genel ülke siyasetleri üzerindeki kuşatıcı ve dönüştürücü etkileri sadece zihni bir sürece işaret etmekten öte, pratik hayatta da karşılığını bulan bir dönüşüm sürecine karşılık gelmektedir. Küreselleşmeyi olumlu bulan düşünürlere göre; küreselleşme, tüm evren için kuşatıcı bir kurtuluş süreci, karşı görüşe göre ise de zorlayıcı ve yıkıcı bir rüzgardır.

Hangi pencereden bakılırsa bakılsın küreselleşme, bölgeselleşme ve yerelleşme kavramlarının yeryüzü coğrafyasında pratik etkinlik kazandığı bir gelişimdir. Her ne kadar birbirlerine ters eksenlerde durdukları izlenimi verseler de yerelleşme ve küreselleşme birbirleriyle beraber var olan iki ayrı süreçtir. Uluslararası ekonomik kaygılarla oluşturulan bölgesel entegrasyonlarında dünyamızda küreselleşmeyle var olduğunu kabul etmemiz gereklidir.

Kentlerin Uluslararası Rekabeti ve AB\'nin Yerel Kalkınmaya Yaklaşımı

Günümüzde uluslararası arenada ülkelerin rekabeti yerini, kentlerarası rekabete bırakmaktadır. Böyle bir dönemde kent ekonomilerinin küresel alandaki tartışılmaz hareketliliğini göz ardı etmemek gerekir. Küresel sürecin işaret ettiği yeni gelişme, kendi kendine tüm yeterlilikleri karşılayan akıllı kentlerin gelecekte küresel rekabette etkin olacağıdır. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik açıdan gelişmiş kentlerin rekabet edebilirliği şu iki ilkenin desteklediği bir yerel kalkınma modeliyle mümkün olabilecektir. Bu ilkeler, sürdürülebilir kalkınma ve iyi yönetişimdir. Bu küresel gelişmelerle birlikte bölgesel birleşmelerin önemli örneklerinden olan Avrupa Birliği\'nin kent yönetimleriyle ilgili düzenlemeleri Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartnamesi, Kentsel Şartname ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile hayat bulmuştur. Bu protokoller kent yönetimlerinin \'yapabilir kılınması\', \'idari ve mali özerklik\' düzeyinde hizmet sunar hale getirilmeleri ve \'sürdürülebilir kalkınmanın\' gerçekleştirilebilmesi açısından önemli protokollerdir. Öte yandan AB\'nin genelde yapısal fonlar ve özel olarak Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu tarafından önerilen yöntemler yerel kalkınmanın şartlarını iyileştirerek kalkınmadaki eşitsizlikleri azaltmak için kullanılmaktadır (Bennett ve Payne, 2000).

Üyelik sürecinde, AB yukarıda zikredilen protokoller eşliğinde yerel planda küresel süreçle görüşmeler yaparken, Türkiye\'nin yerel yönetimleri, kalkınma sürecinde birer önemli aktör olarak düzenlemesi uzun bir zaman alacağa benzemektedir. Hizmette yerellik ilkesinden yola çıkarak yerel yönetimleri öncelikli yönetim aşaması olarak kabul eden AB kent hizmetlerinin sunumunda vatandaşa en yakın noktanın yönetimsel önceliğe sahip olması gerektiğine inanmışken, AB sürecindeki Türkiye\'nin 1992 AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı\'nın idari ve mali özerklikle ilgili maddelerine şerh düşmesi, rejim kaygısı düşüncesiyle yakından ilgili bir olaydır.

Yerel Yönetimler ve Kalkınma

Türk yerel yönetimlerinin ana iskeletini oluşturan ve ülke nüfusunun kentlerde yaşayan önemli bir kısmına hizmet eden (toplam nüfusun yüzde 75\'i) belediyelerin kamu hizmetleri içindeki ağırlıkları, belediyeler yasası ile bazı temel görevler baz alınarak liste usulü tespit edilmiş, bu çerçevede belediyelere idari sınırlarındaki bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını da sağlayacak görevler verilmiştir. Zira, belediye yasasının ilgili maddesinde bu görevler sayılmıştır. Bu görevlerden biriside ekonomi ve ticaretin gelişmesi için hizmetleri yapmak ve yaptırmaktır. Burada açıkça belediyelere yerel kalkınmanın ve refahın sağlanması ve sürdürülebilir kılınması amacıyla önemli bir kanuni vazife yüklenmiştir. Öyleyse, bu sürecin işletilebilmesi için gerekli yerel kalkınmanın ilkelerini şöyle sıralayabiliriz.

1- Yerel aktörlerin işbirliği,

2- Yerel girişimcilerin yapabilirlik kapasite ve becerilerinin geliştirilmesi,

3- Kamunun öncülük ve rehberlik yapması,

4- Kent planlarının yerel kalkınma anlayışına göre yeniden ele alınması,

5- İşgücünün geliştirilerek kalitesinin artırılması,

6- Kentin ekonomik durum analizinin yapılarak faaliyetlerin bu bilgiler ışığında yürütülmesi (Şentürk, 2004).

Öte yandan kentlerin ya da bölgelerin kalkınma süreçlerinde göz önüne almaları gereken üç önemli unsurda şunlardır.

1- Kent kimliğinin belirlenmesi,

2- Yerel yönetimin hizmet alanı ile ilgili yelpazesini hedef kitlesini doğru tanımlaması,

3- Strateji tespitinin işbirliğine dayalı bir zihniyetle oluşturularak iyi uygulama örneklerinin sergilenmesidir.

Günümüz, yönetim düşüncesi karşılıklı fikir alış-verişine dayalı çok ortaklı yapıların daha başarılı olduğu konusunda hemfikirdir. Yönetenlerin yönetilenlerin görüşlerini almaları kadar doğal bir şey yoktur ve olmamalıdır. Birer demokrasi okulu olması beklenen ve yerel kalkınma sürecine liderlik yapacak olan belediyelerin idari ve mali yönden güçlendirilmeleriyle beraber yasal dayanakları da arkalarına alarak yürütecekleri yerel kalkınma programlarının 4 önemli boyutunu dikkate almaları gerekmektedir. Bunlar, ekonomik kalkınma, siyasal kalkınma, sosyal kalkınma, kültürel çoğulculuk, temelli kültürel kalkınmadır. Birbiriyle entegre ve uyumlu projelerden oluşan bir yerel kalkınma programından doğru sonuçlar alınabilmesi için; bu unsurların iyi harmonizasyonu gereklidir. Nitekim uygulamaya bakıldığında baştan doğru kurgulanmayan programların sekteye uğradığı görülmüştür. Kısıtlı kamu kaynaklarını kullanan yerel yönetimin bu konuda hassas davranması beklenmektedir. Toplumun ortak menfaatlerini gözetmeden atılan her adım programın sosyal boyut eksikliğini artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır (Çarkçı, 2004)

Belediye öncülüğünde yürütülecek bir yerel kalkınma programı için şu temel yaklaşımların var olması gerekmektedir: Birincisi kalkınma insan odaklı olmalıdır. Salt büyümeyi hedef alan yaklaşımlar doğru değildir. İkincisi; pozitif ayrımcı ilkelerin uygulanması belediyenin toplumun farklı kesimlerini de gözetmesidir. Üçüncüsü; çok boyutlu olunmalı bu boyutlar arasında tamamlayıcılık gözetilmelidir. Bununla birlikte belediyelerin yerel kalkınma ile ilgili misyonunu vardır. Bunlar da sırasıyla, yöre kaynaklarının yerel refahı artıracak biçimde harekete geçirilmesi, tüm sosyal kesimleri sürece dahil etmek, temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçişin yerel uygulamaları etkin olarak yapılmalı, kültürel çoğulculuğun yönetimde karar verme sürecine yansımasını sağlamak. (Göymen, 2004)

Bütün bu teorik yaklaşımlardan sonra uygulamadan bir örnekleme yaparak konuyu noktalamak yerinde olacaktır. İstanbul\'un Anadolu yakasındaki önemli ilçelerinden biri olan Pendik\'te, belediye yönetimi öncülüğünde oluşturulan \'Pendik Yerel Kalkınma Platformu\' çerçevesinde neler yapıldığını, Belediye Başkanı Erol Kaya şöyle özetlemektedir: \'Yakın gelecekte üyesi olmayı hedeflediğimiz AB\'de yerel yönetimlerin kentlerin ekonomik gelişiminde aktif rol almaları anlayışı benimsenmeye ve hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Belediyelerin diğer paydaşlarla birlikte, yerel ekonomik gelişmede etkin rol almaları gereğinden hareketle oluşturulmuş \'Pendik Yerel Kalkınma Platformu\' bir pilot uygulama niteliğindedir. Bu çerçevede Pendik\'teki ekonomik ve sosyal hayatın güçlendirilmesine yönelik olarak oluşturulan platformda ortaklarımız, bölge milletvekilleri, belediye temsilcileri, merkezi idare temsilcileri, üniversite temsilcileri, meslek kuruluşları, sanayiciler, STK\'lardır. Örneğin, Sabancı Üniversitesi, İSO, İTO, TOBB program ortaklarımızdan bazılarıdır. Uygulama aşamasında KOSGEB\'in değerli desteği ile bölgenin girişim ruhunun geliştirilmesi amacıyla \'Girişimci yetiştirme programları\' başlatılmıştır. Siyasal kalkınmaya yönelik olarak kent danışma meclisleri toplanmakta vatandaşın kent yönetimine aktif katılımı sağlanmaktadır. Benzeri uygulamalar, yerel kalkınmanın diğer boyutları ile alakalı olarak devam etmektedir. Her ay yerel kalkınma programı yürütme kurulu toplanmakta yol haritaları çıkarılmakta, bir sonraki ayın somut uygulama adımlarının kararları alınmaktadır. Böylece ortak akıl da devreye sokularak yönetime katılma düzeyi Pendik\'te artırılmaktadır. (Çarkçı, 2004)

Sonuç

Türk belediyecilik anlayışı tarihsel süreç içinde zaman ve çevre şartlarına bağlı olarak zorlu bir değişim yaşamakta, temel hizmet düzeyini aşmış belediyeler, kente ve kentliye olan yükümlülüklerini yeniden tanımlamaktadırlar. Sosyal belediyecilik yaklaşımının gelişmesiyle birlikte ve Avrupa Birliği sürecinde yerel yönetim düşüncesi de kabuk değiştirmekte, daha sorumlu, daha demokratik ve daha katılımcı bir yöne doğru akmaktadır. Demokratik katılım ve denetim mekanizmalarının doğru işletilmeye başlanmasıyla Türk belediyeleri kamusal hizmetlerin sunumunda yaşanan değişime daha kolay ayak uydurur hale gelecektir. Bölgesel ve yerel farklılıkların belediyeler üzerindeki etkileri baki kalmak koşuluyla, belediyelerin yerel kalkınma sürecinde önemli birer aktör olarak ortaya çıkacağı şimdiden görülmektedir.





Dipnotlar

Bennet, R. ve Payne. D (2000) Local and Regional Economic Development: Renegotiating Power Under Labour (AIdershot, Hants: Ashgate)

Çarkçı, Akif, Dünya Gazetesi, 20 Aralık 2004

Şentürk, Hulusi, Pendik Yerel Kalkınma Plalformu, Atölye Çalışması, 2004, Pendik Belediyesi Kültür YayınIarı, No: 14

Göymen, Korel, \'Yerel Kalkınma Önderi ve Paydaşı Olarak Belediyeler\', (Yerel Kalkınmada Belediyelerin Rolü\'-Uluslararası Sempozyum kitabı içinde), 2004, Pendik Belediyesi Kültür Yayınları, No: 21
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
YEREL YÖNETİMLERİN YEREL KALKINMA DA GÖREVİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YEREL KALKINMA İLKELERİ VE BELEDİYELERİN GÖREVİ
» YEREL KALKINMA DA KALKINMA AJANSLARININ İŞLEVİ
» YEREL KALKINMA YEREL YOKSULLUK OLMAMALI
» YEREL YÖNETİMLERDE YEREL KALKINMA
» YEREL DEMOKRASİ VE YEREL KALKINMA

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
MİLLİ BİRLİK HAREKETİ :: İlk kategoriniz :: KENTSEL YAŞAM-YEREL YÖNETİMLER-
Buraya geçin: