Daha önceden de çok kez belirttiğimiz gibi Kemalizm Mustafa Kemal ****** tarafında oluşturulmuş fakat bu oluşum sürecinde çok derin bir tarihi geçmişi olan bir ideolojidir.
Olaylar, hayattan alınan tecrübeler, akıl ve mantığa dayanan, ülke problemlerini çözmeye yönelik, çağın şartlarına ayak uydurması açısından esnek bırakılmış ve bir zamanlar ülkemizin yapısında olan fakat henüz onu içimize sindiremeden, özümseyemeden bizlerden koparılıp uzaklaştırılan bizim olan bir ideolojidir, Kemalizm.
******çülük ise ne niyetle kullanıldığına göre değişen bir kavramdır. Öyle ki, ülkemizde ki herkes ******çü olabilmektedir. Fakat bu insanlardan bazılarına Kemalizm’in ilkelerinden birini bahsettiğinizde bunu kabul etmeyebilecektir. Yani, o kişinin ******çüyüm demesi ******’ün sadece bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarmış olduğuna dair duyduğu sevgi ve saygıdan ibaret kalıyor olabilir. Bunun yanında, ******çüyüm derken Kemalizm prensiplerinden yola çıkarak bu söyleniyorsa bu diğer ******çülüğe göre biraz daha iyidir diyebiliriz fakat bu da bilinçli olarak Kemalizm kelimesinin kullanılmadığını ve bu ideolojinin de içini boşaltmaya yönelik olarak bir hareket gibi algılanmasına sebebiyet verebilir. Bunun için yapılması gereken en önemli şey, kavram karışıklıklarına ve sahip olduğumuz bir ideolojiye zarar vermemek adına kullandığımız adlara dikkat etmemizdir.
Kemalizm ile ******çülük kavramlarının arasında ki farkı anlatacak son önemli nokta ise şu ki; Kemalizm kelimesini ****** döneminde hemen hemen her kaynakta bulabileceğiniz gibi o dönemin kayıtlı yazılı herhangi bir dokümanında “******çü” ya da “******çülük” kelimelerine rastlayamazsınız.
Cenk Yaltırak’ın (2004) da dediği gibi, bu kavram ****** öldükten sonra ve ilk defa yazılı olarak Arın Engin’in “******çülük ve Moskofluk-Türklük Savaşları” adlı 1953 yılındaki kitabıyla ortaya çıkmıştır (s.9).
Mustafa Kemal ******’ün yaptığı devrimleri, yani Kemalizm ile ilgili sözlerine yer vermek istiyorum.
Bunlardan birincisi yine Prof. Dr. İsmet Giritli’nin (2004) kitabında ki Mustafa Kemal’in sözleridir.
“Kemalizm’in sadece “şekil” değil, özellikle “zihniyet” meselesi olduğunu, 23 Nisan 1927’de Ankara’da toplanan Türk Ocakları delegelerine ******’ün söylediği şu sözlerden de anlamak mümkündür: “Arkadaşlar, inkılâplar henüz yenidir: dedikleri gibi kökleşip benimsendiği hakkındaki kanaatlerimiz, ancak ileride karşılaşacağımız hadiselerle gerçekleşecektir. Fakat şimdi şuna emin olmalısınız ki, bugün başına şapka giymiş, sakalını, bıyığını traş eden, smokin ve frakla cemiyet hayatında yer alanlarımızın çoğunun kafalarının içinde ki zihniyet hala sarıklı ve sakallıdır.”(s.21).
Mustafa Kemal’i anlamak için önce onun bütün fikirleri, sözleri üzerinde ciddi olarak düşünmemiz ve bu fikir ve sözlerin nasıl bir mantığa göre söylendiğini kendi içimizde samimiyetle sorguladıktan sonra eğer ki eksik bir şey gördüysek o eksiği gidermeye çalışmalıyız. Çünkü unutmamalıyız ki, Mustafa Kemal’in fikirlerini ikmal etmek demek bu ülkeye hizmet etmek demektir.
“Gerçeği konuşmaktan korkmayınız.”
“Vaziyeti muhakeme ederken ve tedbir düşünürken; acı olsa da, gerçeği görmekten bir an geri kalmamak lazımdır. Kendimizi ve birbirimizi aldatmak için lüzum ve mecburiyet yoktur.” K.M. ******