MİLLİ BİRLİK HAREKETİ Korku ve baskıyla gündem saptırılarak ülkemizin gerçek sorunlarının gözardı edilmesine gözyummadan milli birlik ve beraberlik içinde vatanına, milletine, dini ve milli değerlerine, cumhuriyetine korkmadan sahip çıkmak isteyen onurlu TÜRK insanının sesidir |
| | TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ RAPORU-ÜZÜM | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
serdar33 forum assubayı
Mesaj Sayısı : 199 Kayıt tarihi : 13/02/09
| Konu: TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ RAPORU-ÜZÜM Cuma Şub. 13, 2009 11:57 pm | |
| ÜZÜM AĞUSTOS 2003 Sayı: 1 1.GİRİŞ Bağcılık için yer kürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan Ülkemiz, asmanın gen merkezi olmasının yanı sıra en eski ve köklü bir bağcılık kültürüne de sahiptir. Üzüm; çeşitli değerlendirme yöntemlerinin oluşu, iklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici olmayışı, çok yıllık olması ve çoğalma yöntemlerinin kolay oluşu gibi etkenlerin de etkisiyle dünyada da en yaygın kültür bitkilerinden biridir. Asmanın anavatanı olarak kabul edilen ülkemizde bağların toplam tarım alanı içerisindeki payı %1,2’dir. Ülkemizde yaklaşık 1200’ün üzerinde üzüm çeşidinin varlığı saptanmıştır. Ancak bunlardan 50-60 kadarının ekonomik önemi olup, geniş çapta yetiştirilmektedir. Ülkemizde yetiştirilen üzümlerin yaklaşık %30’u kurutulmakta ve kuru üzümde dünya ticaretinde söz sahibi olmaktadır. 2. DÜNYA ÜRETİM VE TÜKETİMİ 2.1. Dünya Üzüm Üretimi 2002 yılı verilerine göre dünyada 7,4 milyon hektar alanda 61 milyon ton üzüm üretilmektedir. Tablo1: Dünya Üzüm Üretim Alanı ve Üretim Miktarı Yıllar Üretim alanı (1000 Hektar) Üretim Miktarı (1000 ton) Verim (Kg/Ha) 1998 7,264 57,022 7850 1999 7,305 60,954 8340 2000 7,448 64,435 8286 2001 7,381 61,167 8238 2002 7,406 61,018 8238 Kaynak:FAO Dünya üzüm üretiminin yarıdan fazlası Avrupa kıtasında gerçekleştirilmektedir. Dünya yaş üzüm üretiminde İtalya, Fransa, ABD, İspanya, Türkiye başlıca ülkelerdir. Tablo2: Ülkelere göre üzüm üretim miktarları 2002 (1000 ton) Ülkeler Üretim (1000 ton) İtalya 7,872 ABD 6,479 Türkiye 3,600 İspanya 5,609 Fransa 6,793 Arjantin 2,460 Dünya 61,018 Kaynak: FAO Dünya üzüm üretiminin %64,3’ü şaraba işlenirken %7,6’sı kurutmalık ve %20,9’u sofralık olarak değerlendirilmektedir. Dünyada üretilen üzümlerin her yıl yaklaşık 700-800 bin ton arasındaki bir miktarı kurutularak değerlendirilmektedir. ABD, Türkiye, İran, Yunanistan Güney Afrika , Şili ve Afganistan önemli ülkelerdir. Tablo3: Dünya Kuru Üzüm Üretimi(1000 ton) Ülkeler 1998 1999 2000 2001 ABD 218 284 350 350 Türkiye 250 214 255 200 İran 102 120 112 102 Yunanistan 40 35 35 40 G.Afrika 34 38 29 35 Dünya 965 756 838 782 Kaynak: FAO Tablodan da görüleceği üzere ABD ve Türkiye dünya kuru üzüm üretiminin %70’ ini gerçekleştirmektedir. 2.2. Dünya Tüketimi Dünya çekirdeksiz kuru üzüm tüketimi yaklaşık 750-850 bin ton civarındadır. Tüketimde 190-200 bin tonla ABD ilk sırayı alırken bunu 25-30 bin tonla Avustralya ve Türkiye izlemektedir.Diğer önemli tüketici ülkeler ise Afganistan, İran, G.Afrika ve Yunanistan’dır. 3.TÜRKİYE ÜRETİM VE TÜKETİMİ 3.1.Türkiye Üzüm Üretimi Ülkemiz yaklaşık 525 bin hektar bağ alanında yılda yaklaşık 3,5 milyon ton üzüm üretimi gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde üretilen üzümlerin yaklaşık%30’u sofralık, %37’si kurutmalık, %30’u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve %3’de şaraplık olarak değerlendirilmektedir. Tablo 4: Türkiye Üzüm Ekim Alanları ve Üretim Miktarları Yıllar Ekilen Alan (1000 Hektar) Üretim (1000 Ton) Verim (Kg/Ha) | |
| | | serdar33 forum assubayı
Mesaj Sayısı : 199 Kayıt tarihi : 13/02/09
| Konu: Geri: TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ RAPORU-ÜZÜM Cuma Şub. 13, 2009 11:58 pm | |
| Yıllar Ekilen Alan (1000 Hektar) Üretim (1000 Ton) Verim (Kg/Ha) 1998 541 3,700 6,839 1999 535 3,600 6,729 2000 535 3,600 6,729 2001 525 3,250 6,190 2002 - 3,500 - Kaynak:D.İ.E Ülkemiz dünyanın 5. büyük üzüm üreticisidir. Üretilen üzümün yaklaşık %63’ü çekirdekli %27’si ise çekirdeksiz üzümden oluşmaktadır. Bölgelerimize göre üretim incelendiğinde ise; Ege Bölgesinde çekirdeksiz kuru üzüm, Marmara Bölgesinde sofralık ve şaraplık, Akdeniz Bölgesinde ilk turfanda, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şaraplık, şıralık, sofralık, çekirdekli kurutmalık üzüm yetiştiriciliği yönünden gelişme gösterdiği görülmektedir. Tablo 5:Önemli ihraç ürünlerimizden olan çekirdeksiz kuru üzüm üretimimiz ise şöyledir: Yıllar Çekirdeksiz Üzüm Alanı(Ha) Çekirdeksiz Kuru Üzüm Üretimi(ton) 1998 110.000 250.000 1999 110.000 214.000 2000 110.000 255.000 2001 110.000 200.000 Kaynak: TEAE 3.2 Türkiye Üzüm Tüketimi Yıllar itibari ile bakıldığında nüfusun sürekli artış göstermesine rağmen kişi başına üzüm tüketimimiz artmamış, aksine azalmıştır. 1990’ların başında yaklaşık 45 kg olan kişi başı üzüm tüketimi günümüzde 40-42 kg arasında değişmektedir. 4. ÜRETİM SORUNLARI 4.1. Fidan Üretimi Ülkemizde bağ tesisi flokseralı bölgelerde aşılı veya Amerikan asma fidanları ile, flokserasız bölgelerde ise yerli fidanlarla yapılmaktadır. Aşılı asma fidan üretiminde en büyük sorun yetersizliktir. Aşılı fidan talebi yılda 8-10 milyon olmasına karşılık üretim sadece 3-4 milyon civarındadır. Aşılı asma fidanı kullanımı yaygınlaştırılmalı ve aşılı asma fidanı yetersizliği giderilmelidir. Her tip asma fidanının kaynağı olan çelik ve kalemlerin, klondan (verimli) gelen materyalden sağlanması ve bu materyalin virüslerden arındırılmış olması gerekmektedir. Fidan üretimi özel sektör, kooperatifler ve belirli oranlarda da kamu kurum ve kuruluşlarıdır. Bu sebeple özel sektörde, doğru ve sağlıklı fidan üretim ile ilgili şartların yerine getirilmesine yönelik yeterli denetim ve kontrollerin yapılması gerekmektedir. 4.2. Gübreleme Ve Sulama Bağların gübrelenmesi ve sulanması konusunda bilinçsiz ve yanlış uygulamalar sonucunda genellikle toprağın fiziksel ve kimyasal dengesi bozulmaktadır. Doğru gübre kullanımı ve sulama için eğitim ve yayın faaliyetleri yapılmalıdır. Bağlarda dengeli ve sağlıklı bir gübrelemenin yapılabilmesi için toprak ve yaprak analizlerinin yapılarak gerektiği kadar gübre uygulaması yapılmalıdır. Bu analizlerin yapılabilmesi için gerekli laboratuarların bölgelerde sayı olarak yeterli hale getirilmelidir. 4.3. Zirai Mücadele Bağlarda özellikle bakteriyel hastalıklar, virüs hastalıkları ve floksera zararlısına karşı ilaçlı mücadelede mümkün olmamaktadır. Bu nedenle virüs ve bakteriyel hastalıklara karşı en etkin yöntem temiz ve sağlıklı fidan kullanımıdır. Floksera ve nematodlar için ise dayanıklı Anaçları ile bağların tesis edilmesi şarttır. Çok aşırı kimyasal ilaçların kullanılması; doğal dengenin bozulmasına, insan sağlığına zarar vermesine üründe kalite ile verim kayıplarına yol açmaktadır. Ekonomi ve sağlık açısından önemi olan entegre mücadeleye ağırlık verilmelidir. Bu bilgileri üreticiye ulaştırmak ve bilinçlendirmek için yayın çalışmaları yapılmalıdır. 4.4. Mekanizasyon Ülkemiz bağlarının büyük bir çoğunluğu mekanizasyona elverişli olmayan ve yoğun iş gücünü gerektiren Goble terbiye şekli ile tesis edilmiştir. Bağların mekanizasyona uygunluğunun sağlanması için yeterli büyüklük ve terbiye şekillerinde tesis edilmesi gerekmektedir. 4.5. Eğitim Ve Yayım Faaliyetleri Bağcılık sektöründe yayım ve eğitim hizmetleri Ziraat Fakülteleri ile Tarım Bakanlığı bünyesindeki Araştırma kuruluşları ve İl Tarım Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir. Bunun dışında zaman zaman özel sektör ve koopertifler bünyesindeki “Ar-Ge” elemanları tarafından da eğitim ve yayım hizmetleri verilmektedir. Araştırma kuruluşlarınca yapılan araştırma sonuçları üreticiye ulaştırılmalıdır. Yerel çeşitlerin tanımlanması yapılarak, yerel çeşitlerin terbiye şekilleri hakkında üreticiye teknik bilgi desteği sağlanmalıdır. Telli terbiye sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. Güneydoğu’da alternatif ürün projesi kapsamında olan tütün alanları yerine bağ tesis edilmektedir. Yöre üreticisinin yerinde geçimini sağlayabilmesi için bağcılık hakkında gereken bilgilere ve yeni teknik gelişmelere ulaşabilmek için Adıyaman’da Bağcılık Araştırma Enstitüsü kurulmalıdır. Üreticilere yöre koşularına uygun çeşitler tavsiye edilerek, bu çeşitlerin yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Budama, genel bağcılık hakkında teknik eğitim kursları düzenlenmeli, eğitim faaliyetlerine gereken önem verilmelidir. Bağcılıkta kullanılan Bitki Büyümeyi Düzenleyicilerin kullanım miktar ve zamanlarına dikkat edilmeli. Bu düzenleyicilerin bilinçli kullanılması için eğitimler verilmelidir. 5.PAZARLAMA Türkiye bağcılığının geliştirilmesi her şeyden önce elde edilen ürünün taze yada işlenmiş olarak iç ve dış pazarlarda değerlendirilmesine bağlıdır. Bu nedenle üretim hedefleri iç ve dış pazarlarda rekabet edecek şekilde belirlenmelidir. 5.1. Pazarlama Yapısı Daha öncede bahsedildiği üzere Ülkemizde üretilen üzümlerin yaklaşık%30’u sofralık, %37’si kurutmalık, %30’u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve %3’de şaraplık olarak değerlendirilmektedir. Sofralık üzüm pazarlaması çok sayıda alıcı ve satıcının olduğu ve ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar çok sayıda el değiştirdiği bir pazarlama yapısı bulunmaktadır. Diğer yaş sebze ve meyvelerde olduğu gibi sofralık üzüm pazarlaması da 552 sayılı Hal Kanununa göre yapılmaktadır. | |
| | | serdar33 forum assubayı
Mesaj Sayısı : 199 Kayıt tarihi : 13/02/09
| Konu: Geri: TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ RAPORU-ÜZÜM Cuma Şub. 13, 2009 11:59 pm | |
| Çekirdeksiz kuru üzüm pazarlama kanalı içerisinde ise en büyük pay tüccar alımlarıdır. Bu alımları TARİŞ üzüm alımları izlemektedir. Üzüm kalitesinin düştüğü yıllarda TEKEL’de önemli ölçüde kuru üzüm alımı yapmıştır. Çekirdeksiz kuru üzüm borsada işlem gören bir üründür.Borsa satışlarını daha çok tüccar alım satımları belirlemektedir. Şaraplık üzümlerde TEKEL’in Pazar payı %50’dir. Birkaç büyük şarap işletmesiyle birlikte alıcıların payı %80-90’a çıkmaktadır. 5.2 Destekleme Politikası Bilindiği üzere destekleme politikası günümüzde yeni bir şekil almış ve devlet tarafından sektöre özel bir destekleme politikası bulunmamaktadır. Daha önceleri TEKEL ve TARİŞ tarafından yapılan destekleme alımları günümüzde sadece bu kuruluşların kendi müesseslerinin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yapılmakta ve fiyat kuruluşların kendi imkanları ile belirlenmektedir. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla, üreticinin ucuz girdi temin edebilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Çiftçilerimizin üretimlerini devam ettirebilmeleri bakımından ucuz kredi sağlanmalıdır. 5.3. DIŞ TİCARET 5.3.1 İthalat Türkiye üzüm üretiminde kendine yeterli hatta kuru üzümde net ihraç ülkesi olduğundan yapılan ithalat çok az miktardadır. Tablo 6:Türkiye sofralık ve çekirdeksiz kuru üzüm ithalatı Yıllar Üzüm Ç.Kuru Üzüm Miktar(ton) Değer(1000$) Miktar(ton) Değer(1000$) 1998 304 234 2.451 2.010 1999 233 192 2.445 2.379 2000 173 118 1.505 1.464 2001 120 95 3.148 1.379 Kaynak:FAO 5.3.2.İhracat Ülkemiz gerek bağ alanı gerekse üzüm üretiminde dünya düzeyinde önemli bir yer almasına karşın dünya sofralık üzüm ticaretinde söz sahibi olamamaktadır. Ancak özellikle kuru üzüm dünya ihracatının%35’ini karşılamakta ve 2001 yılı verilerine göre Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında Türkiye’yi, İran ve ABD takip etmektedir. Tablo7:Türkiye sofralık ve çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı Yıllar Üzüm Ç.Kuru Üzüm Miktar(ton) Değer(1000$) Miktar(ton) Değer(1000$) 1998 53.945 20.961 193.142 211.937 1999 47.943 25.290 188.943 202.970 2000 64.873 28.841 201.744 196.885 2001 79.294 32.830 225.743 163.051 Kaynak:FAO 5.4. PAZARLAMA SORUNLARI Kuru üzüm pazarlamasında ve ihracatında en büyük problem temizliktir. Çoğunlukla yerde veya örtü üzerinde kurutulan üzümlerde ihracat esnasında temizlik en büyük problem olmaktadır. Üzümlerin beton veya tel sergi üzerinde kurutulması gerekmektedir. Ürünlerin muhafazasına ve nakliyesine yönelik alt yapı geliştirilmelidir. Ambalajlamada özellikle en büyük pazarımız olan AB standartlarına uyum göstermek için çalışmalar yapılmalıdır. Sofralık üzümün yurt içi pazarlaması 552 sayılı Hal Kanunu göre yapılmaktadır, bu kanun esaslarına göre üreticinin ürününü kendi pazarlama olanakları sınırlandırılmıştır. Sofralık üzümde ihracat döneminin genişletilmesine, çeşit ve pazar sayısının artırılmasına çalışılmalı ve bunlar için ihracata teşvik verilmelidir. Ürün pazarlamasında ve serbest piyasada oluşan fiyata en olumsuz etki kaçak yollarla özellikle İran’dan gelen üzümler sebep olmaktadır. Kaçak girişlerin önlenmesi için kontroller daha sıkı yapılarak, kaçak ürün girişi engellenmelidir. Üreticilerin pazarlık güçlerini artırabilmeleri bakımından örgütlenmeleri gerekmektedir. Üzümde alternatif değerlendirme şekillerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Dünya genelinde var olan şarap açığı dikkate alındığında şaraplık üzüm yetiştiriciliğine gereken önem verilmeli ve şarap üretimi teşvik edilerek, şarap ihracatı artırılmalıdır. Üzüm suyu ihracatı hayata geçirilmelidir. İşletmelerin modernizasyonu sağlanmalı, üzüm suyu ve sirke tesisleri kurmak suretiyle üzümler değerlendirilmelidir. Yaş üzüm ve kuru üzüm fiyatları aynı anda açıklanmalıdır. Üzümün değer fiyattan satılması sağlanmalıdır. İhracatın artırılması için dış istekleri yönünde üretim yapılması sağlanmalı, yaş üzüm ihracatı teşvik edilmelidir. Ürünün serbest piyasada fiyatının oluşabilmesi için çok fazla alıcı ve satıcının bir arada bulunması gereklidir. Bunun için ürün ihtisas borsaları oluşturulmalı ya da mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalı, ticaret borsaları tescil kurumu olmaktan çıkarılmalıdır. Tarım Sigortası Kanunu çıkarılmalıdır. Toprak Koruma Kanunu çıkarılmalıdır. İç ve dış tüketimi artırmak için fındıkta olduğu gibi Üzüm Tanıtım Fonu kurulmalı ve ziraat odaları etkin bir rol almalıdır. Sektöre DGD’den başka destek bulunmadığından TEKEL’in de özelleştirilmesi özellikle Güneydoğu’da bağcılığa büyük darbe vuracaktır. Özelleştirme çalışmalarında üreticilerin menfaati göz önüne alınmalıdır. Tariş’in piyasada daha etkin olabilmesi için devlet tarafından desteklenmelidir. 6.SONUÇ Ülkemizin gerek sofralık gerekse kurutmalık üzüm potansiyeli ve dünya 5. büyük üzüm üreticisi olduğu dikkate alındığında, üzümün hak ettiği değeri elde edebilmesi bakımından gerekli tedbirler en kısa sürede alınmalıdır. TZO | |
| | | | TÜRKİYE TARIM ÜRÜNLERİ RAPORU-ÜZÜM | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|